“tam tesekkullu kovalamaca hikayesi” dusturuyla doneminde muhtemelen iddiasiz bir b-movie gayesiyle cekilen, zaman icinde Amerikan bagimsiz sinema tarihinin en hatirli kült filmlerinden biri haline gelen 1971 yapimi Vanishing Point’in anti-kahramani, Kowalski... Boyle bir karakter yaratilirken ileride esin kaynagi bir fenomen haline donusecegi kurgulanmis miydi, hakikaten merak konusu... Kowalski’nin yeri degil kazanan kahramanlardan, alisildik kaybeden anti-kahramanlardan bile kati bicimde ayriliyor. Peki nedir onu bu kadar ozel bir efsane kilan?
70 model Dodge Challenger’i Colarado’dan California’ya 15 saat icinde ulastirma iddasina girismisken, varis hikayesi bir anda kacis hikayesine donen –adini bilmiyoruz, soyadi- Kowalski (Barry Newman) gecmisinde asiri uc bir hayat yasamis kacik bir serseri degil. Beylik ve vurucu kelamlarla hayat dersi vermek soyle dursun, neredeyse konusmuyor. Ama burdan sessizligi bilgelige denk, konuskan olmayip isi mimik oyunculuguyla kotaran bir karakter de cikmiyor. Herseyin farkinda zeki veya kurnaz bir bakisi yok. Bilgi donanimi belki vasat bir kasaba Amerikalisina es. Karizmatik mi? Eh, sakinliginin ve ic burkucu ifadesi haric ifadesizliginin verdigi bir “cool”luktan sozedilebilir, ama karakterin samimiyeti bunun kasitsizligini garantiliyor. Yalnizligi elbette seviyor ama ihtiyac duydugunda yardimi reddedecek kadar inatci ve magrur degil. Kisaca Kowalski'nin ezber bir kahramana kiyasla daha fazla olan dokunulurlugundan soz edebiliriz.
Kendine ozgu davranislari, zevkleri ve tarzi hakkinda cokca bilgi sahibi degiliz. Aslina bakilirsa adiyla ozdeslesen ve uzvu haline gelen Dodge Challenger secimi bile bir tesaduften ibaret. Cunku sahibi degil, teslim etmekle yukumlu oldugu bir otomobil. Zaten Kowalski boyle dunyevi secimler yapmaz. Bildigimiz belki de tek sey Kowalski’nin bir yere ait olamama hissinden muzdarip, gecmisinden ve hatiralarindan tam gaz kacan bir yol adami oldugu... Iste bir otomobil azmani olarak Challenger da sadece onu aradigi hizla bulusturan, kacisini mumkun kilmaya muktedir bir arac. Hos sonrasinda bu arac kendi basina basrol oyuncusu oluyor, ama bu Kowalskiden ziyade yonetmen Richard Sarafian'in ozel tutkusu olmali... Gecmis demisken, ortada gizem yaratmak adina esas adamin arkasina saklanan sir gibi bir gecmis yok. Film icindeki flashbacklerle perde ihtisamsiz bicimde aralaniyor, ve arkasindan izleyiciyi provoke edecek sansasyonel ipuclari cikmiyor. Kactigi duzeni sembolize eden birkac ani, hepsi o. Aslinda mesajin ta kendisi bu olmali; kacmaniz ve marjinlerin disina cikmaniz icin babanizin cocuk istismarcisi, annenizin sizofren, ogretmeninizin de iskenceci olmasina gerek yok; duzen tek basina siradan bir insanin kacmasina yetecek kadar tekduze, bogucu ve kokusmus. Kowalski’nin de isyani buna... Tabii ki farkli cografyalarda ozgurlukcu hareketlerin domino efektiyle birbirini tetikledigi ve dunyayi salladigi 68 donemi’nde siyahi hareketler, feministler, hippiler, ve diger aktivistlerle basi yeterince dertte olan Amerikan otoritesi bir de buna izin veremezdi.
Kowalski’nin bir simge haline gelisinde tum bu yalinligin, ezber yikan “olmayan”larin elbet payi vardir. Ancak asil unsura geliyoruz... Bana kalirsa Kowalski’yi Kowalski yapan polis frekansindan sizdirdigi bilgilerle ona aleni bicimde yardim eden yol ekurisi “DJ Super Soul” (Cleavon Little)... Super Soul baskici kirsalin liberal sesi olarak, otoriteye karsi ozgurlukcu bu hareketi desteklemekle kalmayip onu seslendiren, hatta ona can veren; Kowalski’yi bir halk kahramani haline getirme firsatini iskalamayan bir kahraman. Super Soul’a gore Kowalski son Amerikan kahramani ve hizi “ruhun ozgurlesmesi” olarak anlamlandiran bir “yari-tanri”. Kowalski’yi tema alan isitsel calismalarda basrolde o vardi, nami Super Soul’un filmdeki methiyle dolu anonslariyla yurudu. Eh, onun istegi de zaten kulaklara ulasmak ve oradan ruhlara sizmakti. Filme alternatif bir soundtrack seklinde planlanan Primal Scream’in 1997 tarihli Vanishing Point albumunde, tamamen DJ Supersoul’dan sample’lara dayali Kowalski sarkisi belki de DJ Super Soul’a en anlamli oduldu... Iste o ölümsüz dizelerle Kowalski’yi yuceltip ilahlastirirken kendi de karizmasi, tarzi, ritmi ve hitap gucuyle basli basina bir stil ikonu haline geldi. O sizi goremez ama, huzurlarinizda DJ Super Soul...
Monday, February 2, 2009
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
3 comments:
Kowalski an instant hero, or as Super Soul calls him, "the last American hero, the electric centaur, the demigod, the super driver of the golden west, the last beautiful free soul on the planet."
deneme...
surecte yazcam:S
lanet olsun seni taniyorum!
Post a Comment