Thursday, June 4, 2009

flight of the conchords

It’s Always Sunny In Philadelphia’dan sonra zeka urunu absurdluk ve “idiotloji” janrinda beni ilk kez bu kadar yakalayan ve kavrayan dizi Flight of the Conchords ayni zamanda tum zamanlarin en yaratici, nukteci ve yetenekli muzik projelerinden biri. Yeni Zelandali ikili Jemaine Clement ve Bret McKenzie’nin stand-up (gosterilerinde oturuyorlar gerci) biciminde sergiledikleri muzikal sahne gosterileri yapimcilarin istahini kabartmis ve hadise absurd bir komedi dizisi haline getirilmis. Amerika’da 2.sezonu deviren dizinin ucundan Fox Life yakaladi da her Carsamba kendilerini izleyebiliyoruz (maalesef halen siki bir TV izleyicisiyim. Onun disindaki erisim kanallarina pek itibar etmiyorum).


Yeni Zelanda’li folk grubunun sahnede sergiledikleri ve diziye aktarilan mecazsiz, aptallik mertebesindeki naif karakterlerin yarattigi mizah anlayisi dizi tarihinde belki cok yeni degil. Ancak konsepte bu kadar cuk oturan oyunculuk ve muzisyenlik fuzyonu da sasirtmiyor degil. Bu arada, tanidik bir yuz olan Bret baska filmlerde de oynamis ve oynamaya devam ediyormus; yani muzisyen oldugu kadar oyuncu da… Ama saniyorum asil onlari onlar yapan gitar hakimiyetinde soz cambazi birer dilbaz oluslari. Karakterlerine paralel bicimde sozlerindeki absurd komedi, spontanlik ve manasizlik aslinda projelerinin geri planindaki ince zekayi ve muzik dehasini da yansitiyor. Yaptiklari bu “funky” muzik turu catisi altinda birikimleri ve literature hakimiyetleri de gozden kacmiyor. Icra esnasindaki teatral yetenekleri muzigin kliselerini ve farkli donemlerin/akimlarin soz, vokal ve melodik tarzlarini ne kadar -onlari tiye alabilecek kadar- ozumsediklerine isaret. Ornegin dun gece izlemis oldugum Bowie bolumunde efsanenin farkli donemlerine goz kirpan ama her bir donemle de muthis bir uyum gosteren muzikal butunluk cok etkileyiciydi.

Velhasil bir baska dizi piyasasina posta koyma esiginde bu kez Flight of the Conchords yetisti. Ama ne yetismek, gelmisken sahne sanati, muzikal turu ve muzik aleminin de tozunu aldi. Yine izleyecek ben...

No comments: