Sunday, December 13, 2009

T.I.M.E.

Bir zamanlar TRT 2’de, babasi evrenin dunya disinda kalan bir cografyasinda ikamet eden ve onunla bir eskenar dortgen prizmasi vasitasiyla iletisim kuran, en onemlisi iki isaret parmaginin ucunu birbirine degdirerek zamani durdurma yetisine sahip bir kizin basrolde oldugu “Bu Dunyanin Disindan” adli dizi vardi. Bu diziyi izleyip de zamani durdurma hayalini kuran milyonlarca kisiden biri olabilirim, ancak bu ruyayi benim kadar taze tutan ve gerceklesmesine yaklastigina inananin olduguna pek sans vermiyorum.

Bu ozelligi suistimal ederek ne dunyayi ele gecirmek, ne de arkamdan cevrilen dumenleri kesfetmek icin degil. Hele kotuluklerin dusmani olup dunya halkinin bir mulku olmak icin hic degil... Hem kahramanlik mutlaka ve en az bir kisiyle doga/insan ustu yeteneginizi paylasmayi gerektiriyor ki, ne sirdasa, ne de bu yetenegi bir sir olmaktan cikarmaya asla ihtiyac duymazdim. Tamam, insan mutlaka kendinin yansimasini gordugu bir aynaya, ya da bir “oteki”ye ihtiyac duyar fakat zamandan zaman caldigim zamanlarda pek kendimde olmayacagimdan, bunda paylasmaya deger bir yan da gormuyorum. Kisaca ne insanlari alt etmek, ne de onlari yukseltmek derdinde degilim. Peki nedir tam olarak? Gayet safiyane bicimde uyku, biraz uyku. Kabul, bu sekilde hayatta birilerinin onune gecebilirim. Yani bunun pek adil olmadiginin ben de farkindayim. Ancak ne ben yargicim, ne de bu, yetenegin bir baskasinin eline gecmesi durumunda olabileceklerle olculdugunde dev bir kiyak. Yine de sahsim adina dev bir kiyak oldugunu inkar etmeyecegim. Yoksa neden bunca tutkuyla hayalini kuracaktim ki...

Cocuklugumdan beri mecbur birakildigim istisnasiz tum edimlerde, eger uykumu alamamissam, zamani durdurmanin hayalini kurarim. Dusunun ki aksamdan kalmasiniz, onunuzde kurtlar sofrasinden hallice ve bir hayli zinde olmanizi gerektiren bir toplanti var. Soyle uc saatlik temiz bir uykunun sizi toplantiya nasil hazirlayacagini hayal edebiliyor musunuz! Veya sabaha kadar ders calistiniz ancak onunuzde ne kadar calissaniz da uykunuzu alamayan aklinizi almaya aday bir sinav var. 1-2-3, tip. Just like that!

Evet, yaklastigima inaniyorum cunku... Cunku en basta cok istiyorum ve bu ruyayi hicbir zaman kendi basina uyumaya birakmadim, hep benimle birlikte uyanik kaldi. Ancak Swimming With The Sharks (The Buddy Factor) filminde Kevin Spacey biz MTV ve mikrodalga jenerasyonunun sadece cok isteyerek bir seyi elde edemeyecegimizi, onu kazanmak icin calismamiz gerektigini ogretmisti. “Madem hayal kuruyorsun, fazlasini iste ve asla sinir tanima” sacmalagina mesafeyi de coktan koydum. Bunu belki anca inanmadigim, ya da aslinda gerceklesmesini istemedigim hayaller icin yapabilirdim. Neyse, ben de teklif ustunde calistim ve bir takim maddelerden feragat ettim. Herseyden once, kiz olmak gibi bir istegim yok :S. Uzayli olmak ya da dunyanin geri kalaniyla bag kurmak gibi bir gayem de yok; hic olmazsa dunya tanidigim bildigim yer :S. Zaman durmusken dokundugu kisiyi zamana dondurmek ya da canlandirmak opsiyonunu da kaldirttim. Mazallah ne kadar masum olduguma inansam da, sonucta cig sut emmisim ve kendimi taniyorsam zamani durdurup nefret ettigim insanlari uyandirmayi, bir guzel kafayi siyirmalarini seyre dalmayi iskalayabilecegimi sanmiyorum. Denklem cok basit: Oldugum haliyle bir ben, bir de en yalin sekliyle zamani -tek bir amac dogrultusunda- durdurma gucu.

Isin bir de kendini bu yetenege kaptirma ve kotu sonuclariyla karsilasma riski var. Ornegin dogrudan iliski kurdugunuz, ya da kurmakla yukumlu oldugunuz zamanin fazlaca ilerisinde olmak gibi. Dusunun ki icinde bulundugunuz zaman size 25 yasinda olmanizi emrediyor, siz durdurdugunuz fakat sizin aleyhinize isleyen zamanlarin toplamiyla birlikte 30 yasinizdasiniz. Hayir, bu hic hos degil. Ne yaptim? En ince matematik modelleri ve hesap tekniklerini kullanarak, haftada 12 saatle sinirli bir zaman tahdidi koydurdum. Yilda yaklasik 25 gun, 15 yilda da bir yil eder ki, omur sonunda olusacak fark, yasi bir takim sebeplerle birkac yil kucultulmus insanlarla kiyasla az bile kalabilir. Peki ya uyku disinda bir amacla kullanacak olursam? Bunu da dusundum. Eger iki dakika icinde uykuya gecemezsem, operasyon iptal edilecek ve zaman kaldigi yerden devam edecek. Eh, saniyelik mudaheleler hayat degistirir, ,iki dakika hic de az diyebilirsiniz ama buna karsi da onlemim var. Esasen teklifte daha cok madde mevcut, fakat mukemmele yakin teklifimin (ya da rizamin) tamamini paylasacak kadar budala degilim. Su ana dek benim kadar hakkini vermisleri bilemem, ancak bu yaziyi okuyup da ayni ruyaya hallenecek rakiplerime buradan gozdagi veriyorum. "Time Is My Everything" ve biraz daha uyuyabilmek icin ona bir nebze hukmedebilmeyi herkesten cok istiyorum. Hersey hazir, geriye sadece hayalin gerceklesmesi kaldi. Nedense bu yaziyla daha bir yaklastigima inaniyorum ve biter bitmez deneyecegim. Sonucu bilemeyeceginiz icin uzgunum...

1 comment:

bogazici said...

Zamanı alt etmek, salt senin istediğin bir durum değil elbet. Salt tuzu biberi de değil bu çelişkinin.

Ama biraz Back to the Future biraz Pushing Daisies, biraz çörek otu katasın aman,
ha ha ha ha ha, ha filmlerde deva geliyor.

Sen bi kere dokun parmağının ucuyla, katlettikleri meydanda Dr.Brown'a. İlk dokunuş yaşam ikinci dokunuş sonsuza dek ölüm.
Biraz daha sabret Marty;
Ha ha ha ha ha hapşu!