Tuesday, May 18, 2010

yedi, sekiz, dokuz, bom!

Ortagimin gedigine belden oturtmali analiziyle ince bir yaprak kestigi “decade” kavramindan yola cikarsak; tarihi bu tip paketlere bolmekten kendimizi alamasak da, en azindan populer kavramlarla kolilemekten siyrilabildigimiz surece fazla bir sorun yok diye dusunuyorum. Hep 2000’ler sonrasini ayri ele alirdim, muhtemelen bu birkac yil daha devam edecek ama hazir “bom”lamisken (bes ve onun katlarinda bu sekilde efektlendirilen o aptal oyunu hatirlarsiniz) ben de bir “en” yapistirayim.













Doves’un 2009’da cikarmis oldugu Kingdom of Rust albumunun sekizinci sirayla bir nevi sonlarina saklanmis Compulsion’i dinledigimde zihnimden “son bes yil icinde cikmis en iyi sarki” dokuldu. Sarkinin bu dunyali olmayan muzikal temeline, duyu terbiyecisi “bass” ve “beat”lerine diyecek yok da, bes yil nereden cikti bilmiyorum. Bir kere de yillar yillar oncesinde, benden mi cikti tam hatirlamiyorum, Beta Band icin profesyonel muzik dinleyiciligi kariyerimde “muzikte gelebildigimiz en iyi nokta” kalibi dokuluvermisti. Ama dinlemek var dinlemek var, Beta Band'in en tenhalarina gidip, dinlerken "bir de gozlerinizi kapatin"ca musiki isitme olimpiyatlarinda finallere kalifiye olmus hissetmeniz bugun bile normal. Bu tip anlik cikislarin dogruluguna inandigimdan, bes yilin da bir anlami olmalidir.

Ama konumuz 2000 sonrasi, onyil ve Doves’sa, benden su onerme rahatlikla cikar: Bu “decade”den cikmis en iyi grup, Doves'dur...

Radyo Eksen’den sevgili Gulsah’in dedigi gibi; su Doves gibi on tane [bom!] grup olsa hayatimiz kurtulur. Bu arada kek durumuna dusmeyelim, Doves’un cok daha eskisinin oldugunu, bir zamanlar baska bir grup adi altinda, biraz daha farkli bir muzik tarziyla Madchester muzik piyasasini yokladiklarini biliyorum. “Ayiptir soylemesi” bir o kadar ayiptir, daha yeni yeni palazlandiklarinda uzerine yazip cizmisligim de vardir. Doves bu “decade”indir. Bu gidisle bu asira dair olur.


Kendinizden esirgemeyin: Doves-Compulsion.

2 comments:

t for tuna said...

beta band hakikaten öyle bir furya yaratmıştı (high fidelity'nin film versiyonunda dahi bunun üzerine bir muhabber hatırlıyorum). ama bunlardan haberdar olup, öyle karşılamamızın sebebi de roll'dur. aldım cd'yi haldur huldur dinliyorum, böyle çok orijinal şeyler arıyorum.. yok, çıkmıyor. müzik güzel, gözlerini kapatınca ayakların 5 santim kadar yerden kesiliyor ama o kadar :S beklentiyi doğru kurmak lazım sanırım. bilmiyorum işte..

sevgiler,
vic chessnut

Seda Garzanlı said...

hatirlatma icin tesekkürler :)