Tuesday, August 4, 2009

turizm hamlesi: daglica'ya seyir terasi

my kucuk birader iki haftaya yakin suren ispanya seyahatinden sonra harfi harfine su laflari etti; "madrid ve barcelona'yi toplasan, istanbul etmez". bu sozlerin icerisinde herhangi bir sovenizm barindirmadigina eminim, cunku 1)benim kardesim 2) kendisi -tam olarak bilmiyorum ama- nihilist gibi bi'sey. benzer sozleri new york'u ziyaret edip metropol hacisi olan ortagim da soylemisti; "istanbul'da yasayan birisi icin NY oyle cok da buyuleyici bir yer degil". iki guvenilir kaynaktan aldigim bu bilgiler isiginda, memleketin ucuz gunes-deniz turizmi disindaki olanaklarinin, barindirdigi potansiyelin, yeterince gun yuzune cikmadigi kanisina vardim. ha, bunu kendi gozlemlerimle de yapamaz miydim? bal gibi de yapardim ama gosterdigim saglam kanitlarla beraber iddiam daha inandirici oldu sanki.

sabah gazeteye bakiyordum (guardian), asagidaki fotolari gordum. guardian'in foto galerileri hurriyet'inkilerden biraz daha kaliteli. aslinda suraya sarcastic bir gulen surat da iyi giderdi ama ikiboktaustustebuyukse disinda smiley kullanmiyoruz alterednative'de... neyse, UK topraklarinda, iskocya'nin yuksek yuksek tepeleri disindaki en yuksek noktaya, galler'de 1000kusur metre rakimli bir tepeye, 8milyon sterlin gibi bir yatirim ile chic bir tesis yapilmis. modern, guzel bir yapi. manzara? corak topraklar ve ucsuz bucaksiz yukseltiler, guzel bir ufuk cizgisi. aklima "daglica baskini"nindan bir kac gun sonra milliyet gazetesinde gordugum fotograflar geldi. baskina ugrayan sinir karakolunun yerlesik oldugu bolgede cekilmis, olaganustu kareler... "sangidimizin" aksine, yumusak ve misafirperver gorunen daglar, goz alabildigine uzanmis kipkizil ve yemyesil agaclar, sari/turuncu gunesin aydinlattigi bereketli bir ova... bilmedigimiz, gitmeye usendigimiz, farkinda olmadigimiz... kardes galler halki, sevgili toschak ve yasayan efsane ryan giggs kusura bakmasin ama, milliyetteki daglica karekeleri, guardian'dakilerden kat be kat guzeldi. ama adalilarin karakol yerine seyir teraslari, zirhli araclar yerine nostaljik buharli trenleri var. lucky bastards! (pardon ryan)




No comments: