Wednesday, February 11, 2009

haklarin en kutsali: tembellik

tarz dediginiz sey, farkli statuler ve farkli donemlerde yasayan insanlarin, varliklarini bulunduklari donem ve statuye gore sekillendirme bicimi degil midir? bir sene oncesine kadar, ogrencilerin yogun olarak yasadiklari bir mahallede* oturuyordum. hatta simdiden bakinca inanmasi zor ama, soyle bes alti sene oncesine kadar kendim de ogrenciydim. neyse, her gun isten cikip bu mahalleye dondugumde, bir zamanlar, arasindan gectigim o ogrenci kalabaliginin renkli ozensiz ve rahat goruntusunun bir parcasi oldugumu dusunuyordum. once upon a time, ben de kendimi onlarla benzer bicimde ifade ediyordum. simdi gelin gorun ki, onlar hala onlar, bense baska bir benim... (cumle biraz anlamsiz gibi ama gozlerinizi sabitlerseniz bir sure sonra fonda baska bir resmin belirdigini fark edeceksiniz)



universitenin sona ermesi, aslinda hayatinizdaki butun donemecler, virajlar ve sirkeler icerisinde en keskin olani. alisilan esnek gundelik duzenin tamamen yikilip yerini disiplinin aldigi; yakasi cekistirilmekten bollasmis tshirtlerin yerini gomlek kravat kombinasyonunun; belirsiz uyku saatlerinin ve kendiliginden uyanislarin yerini her sabah calan nokia alarminin (dit...diridit... gibi bi'sey) aldigi acili ve sonsuz bir cagin baslangici. ustelik, bu yasam bicimi tuhaf ve akil almaz bicimde kutsaniyor. gundelik dil icerisinde eli ekmek tutmak / calisma hakki / emeginin karsiligi / miras degil alinteri / evine ekmek getirmek gibi pek cok soz obeginin tamami olumlu anlamlar tasiyor, bu yonde mesajlar iletiyor. Oysaaa, calisma, uretim gibi kavramlarin ve bunlarin yaninda bir de lider/millet aidiyetinin fazlaca vurgulandigi rejimlere fasizm demiyor muyduk? bana kalirsa, ucretli calisma ve onun beraberinde getirdigi degisimlerin hicbiri gezegenin en (belki de tek**) zeki turune yakismiyor. insanin tarzi bu olmamali :s


*bugun yasadigim semt ise travesti ve alkoliklerle dolu ve onlarin arasindan yine kravatla gecip gidiyorum.
** yalan yok, maymun sulalesinden tirsiyorum. biraz zaman ayirip (utu yaparken mesela) national geographic (girls gone) wild izlerseniz gorursunuz. o sirin, tuylu, kahverengi goruntunun ardinda kocaman bir akil ve hayli sinsi bir dunyayi ele gecirme plani yatiyor.

No comments: