populer kultur icerisinde fazlaca one cikip, aktiklari mecraya bizzat kendileri yon ve sekil verecek kadar kudretli olanlara; hakimiyetlerini tescillemek adina aristokrasiye ait sifatlar yapistirilir. misal; imparator ibo, kral elvis, kralice elizabeth :S
hic suphe yok ki damarlarinda asil kan tasimayan krallarin sonuncusu michael jackson idi. bugune baktigimizda dakikada milyon dolar kazanan, los angeles'ta 100bin donum araziye kurulu gosterisli yapilarda yasayan tonla hip hop yildizi, boyband uyesi filan var... fakat hic biri, populer alani neredeyse tek basina domine etmiyor. bir anda zirveye cikanlar, orada pek de uzun sure kalamiyor. oysa michael seksenlerde ve doksanlarin basinda tayfun gibi esti, deprem gibi yikti ortaligi. simdi "trt de klibi ciksin diye heyecanla beklerdik...moon walk un hastasiydik, salon parkesinde butun gun topuklari surterdik...thrillaaa" diye nostalji kasirgasi yasatmayacagim. hepimiz kimin ne oldugunu biliyoruz, degil mi?
elvis de hayatini kaybettigi zaman cok kilo almis, uretimi durmus, belki havasini da biraz kaybetmisti. tamam jacko da falso cok daha fazla. cocuklarla iliskisi, tam olarak aciga cikmamis olsa da, hic kimsenin icine sinmedi. peter pan'dan ozenerek isimlendirdigi neverland'de neler dondugunu tam olarak anlayamadik. kendine has, ve fazlaca cocuk ruhlu bir adamdi. yetiskin bir insanin fazla cocuk olmasi da dogrusu katlanilacak sey degil. nitekim mahkemeye pijama ile gelmeler, cocugunu camdan sarkitmalar, burnunun zirt pirt dusmesi... onun itibarini her gecen gun daha da azaltti. o aslinda, hic bir zaman, diger populer figurler kadar "kotu" olmayi basaramadi. belki de sirf bu yuzden biz ona surekli supheyle yaklastik.
amerika'da da "biz degerlerimizin farkina ancak onlar hayatini kaybedince variyoruz" retorigi var midir bilmiyorum...herhalde yoktur. zaten michael da, bir zamanlar kendisine gosterilen sevgi ve tolerans ile kitlelerin ilgisini fazlaca hissetti. artik 30 yasimda oldugumdan, bu aci haber ile yikildigimi soyleyemem. hem pop ikonlari icin kendimi yipratamayacak kadar buyudum, hem de michael'in o apoletli ceketler giyip, koluna disaridan bant baglayarak amerikan baskanlari ile sarmas dolas gezdigi yari-tanri donemi coktan gecip gitti.
yine de, bir zamanlar cok sevdigimiz bu beyaz cikolata renkli adam, son bir vedayi hak ediyor...oysa ne ben ne de o vedalardan hoslaniriz :S
bye king
Friday, June 26, 2009
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
4 comments:
basin sagolsun ortak, yakinin miydi? :S
saka bir yana, jarvis'le birlikte uzuntumuz buyuk. ben de kendisinin 2 sarkisina miks yapmistim. kendisi benim familyadan, pek sevdigim bir turdesimdi. ama maykillar olmez, planet of the apes bolunmez.
zeki muren hadisesini andiriyor. onun kalbi de uzun donem inzivanin ardindan halk karsisina cikmayi kaldiramamisti. saniyorum londra konseri hazirliklari onu cok yipratti ve sonunda o buyuk gunu kaldiramadi. kolay degil gecmisin ihtisamini bugune tasimak. siradan bir sey olamazdi. ayni son axl rose'u da bekliyordu ama bir sekilde kotardi, tombik de olsa seyirci karsisina cikti, o kadar keyif verici madde kullaniminin ardindan bile kalbi saglam cikti. hos david carradine'e de tez/heye-canli bir telasla agit yakmistim, sonra madalyonun obur ayagi farkli cikti :S. olsun, o da bir nevi intihar sayilir. zaten en buyuk fantezisinin o oldugunu yillar once kendisi soylemis. bir nevi altin vurus/asış da diyebiliriz.
pop kralini kaybetti. tum alterednative ailesini ikindi sularinda 1 dk saygi durusuna davet ediyorum.
kardesten de oteydik :S
saygi durusunda bulunduk, bugun eve gidip bad kasetini dinlemek lazim. mp3 filan olmaz, illa kaset
Güzel bir yazı ve doğru yazılmış bir yazı eline sağlık...
özellikle zamanlaması çok doğru. micheal jackson ölmeden önce, ne bileyim iki ay önce filan yazılmış olsa çok tuhaf bulabilirdim açıkçası.
ben alacaklarımı nasıl tahsil edecegim hiç düşünen yok :(
Post a Comment