Wednesday, April 7, 2010

video kill the video star

şimdi sağda solda kulak misafiri oluyorum / okuyorum, lostseverler lostzede'ye dönüşmüş durumda. şahsen bu dizinin düzenli takibini bundan seneler evvel, henüz 3. sezonunun sonunda bırakmış idim. epeydir dizimax'te zaplarken rastlayıp şöyle bir beş dakika bakıyor ve geçiyorum. anladığım kadarı ile, en güzel yerinde ve tam da doğru zamanda bu maceraya son vermişim. lost ilk üç sezonda önerdiği gizemlerin neredeyse hiçbirini doyurucu biçimde çözmediği gibi, insanların beklentilerini yıkacak derecede basit, mistik bir cevaba doğru ilerliyor. izleyici ilk sezonlarda bölüm başına 5 adet bulmaca ile baş başa bırakılıyordu. sanırım bunların çok çok azı gerçekten "aa evet ya!" dedirtecek bir şekilde yanıt bulmuş. şurası aşikar; dizi, yapımcıları tarafından haddinden fazla uzatıldı. sonunda sadık takipçileri dahi lost'u geçmişten taşıdıkları bir alışkanlık nedeni ile izler, heyecan duymaz oldular. fan'ların kaleme aldığı tonla teori, şimdiden çöp tenekesini boyladı. matematikten, felsefeden, mitolojiden, tarihten yapılan binlerce alıntı, kuantum olayı filan, dizinin bilinmeyenlerini su yüzüne çıkartma çabası, harcanan onca emek ve saat, aslında bir hiç içindi. yine ve yeniden, lost'ta da, iyiyle kötünün amansız/kadim mücadelesi ile başbaşa kaldık.

aslına bakılırsa, lost'un yarattığı bu garip durum belki de orson wells'in radyoda yayınladığı ve dinleyenleri dehşete düşüren marslı istilası kadar önemli bir iletişim fenomeni. her ikisinde de "alıcı kitle" kendilerine iletileni yanlış/farklı daha ziyade over yorumlamış ve olmadık işlere kalkışmıştı. ünlü bir siyaset adamımızın hesap tekniğini kullanalım: dharma inisiyatifi'nin kurucularının yaşını toplayıp 5le çarp, sonra 108 çıkar, etti mi sana 2010? demek ki 2010 lost severlerin büyük bir hayal kırıklığına uğradığı sene olacak.


stephen king, bu keskin zekalı, yardımsever ve öngörülü dostumuz, tee şubat 2007'de lost yapımcılarını uyaran ve onlara diziyi uzatıp berbat etmemeleri için neredeyse yalvaran bir yazı kaleme almış.


okuduğum kadarı ile, bir dönem msn iletilerine yazılan, tshirtlere baskı olan o meşhur 6 sayının gizemi de "jacob sayılarla oynamayı severdi" gibisinden eften püften bir gerekçe ile geçiştirilivermiş. bu -ilk 3 sezonu ile tv tarihinin belki de en gösterişli dizisi olan lost için trajik bir durum. King, bahsettiğim yazısında bu ve benzeri olası hayal kırıklıklarını çok önceden görüp, dizi yapımcılarının düşecekleri gafleti bire bir aktarmış:


The creators themselves may not know why the numbers on Hurley's winning lottery ticket are replicated on the side of the hatch, or the significance of the polar bear in the comic book 9-year-old Walt was reading shortly before Sawyer shot a real one on the llano, but who cares? The chief attributes of creators are faith and arrogance: faith that there is a solution, and the arrogance to believe they are exactly the right people to find it. The hard part will be telling ABC that Lost is going to conclude with season 3 or season 4, while the audience is still crazy about the show.


king'in bahsettiği o "hard part" hiçbir zaman gelmedi. yapımcılar para hırsını yenip işi tadında bırakmayı beceremediler. jj abrams ve saz arkadaşları, lost'u 6. sezona kadar sündürdüler. king'in aynı yazısından tarihi ancak değerlendirilememiş bir bölüm daha:

None of that changes the basic facts: When a meal is perfectly cooked, it's time to take it out of the oven. And when a story is perfectly told, it's time to fade to black. It doesn't matter to me if Jack, Kate, and the others realize they're all dead and descend that shaft into a bright white Kübler-Ross beam of light or if they go to war with each other in a final burst of Lord of the Flies savagery. They can discover they're part of an experiment (human or alien). Jack can even — groan! —wake up and discover the whole thing's a dream (actually, I'd hate that).

But please, guys — don't beat this sweet cow to death with years of ponderous flashback padding. End it any way you want, but when it's time for closure, provide it. Don't just keep on wagon-training.

aradan geçen senelerde, diziye yeni vagonlar eklendikçe eklendi... ilk 3 sezondaki olaylar, dağınıklık, katmanlar izleyenleri mest etmişti ancak lost ekibi takip eden sezonlarda (anladığım ve ara sıra kısa bölümler halinde dizimax'te izlediğim üzere) bu dağınıklığı toparlamayı başaramadılar. üzülerek söylüyorum, hiçbir final bu işin altından kalkmayı beceremez. işin aslı dizi şu an sürünüyor ve tarihe muhtemelen en büyük tv fiyaskolarından biri olarak geçecek. olabildiğince yüksek kar etme hırsı, bir kez daha kaliteyi / içeriği yerle bir etti. böylelikle televizyon, yine televizyon'un bizzat kendisi için kotarılan belki de en iyi projeyi yemiş olacak.

No comments: