Tuesday, March 11, 2008

Yatacak Yeri Olmayanlar - Harrelsons

Onlar, bize daha once Barton Fink ve ozellikle de Fargo gibi 2 başyapıtı verdiler. Yetmedi -manitacılığa kısa bir ara veriyorum- şahsi top ten listeme 2 numaradan giren (aslinda 1de olur ama maksat gizem olsun, birinciyi saklıyormuş ayağına yattım) Big Lebowski'yi çektiler. Yapanı yöneteni Ethan ve Joel Coen olsa da, bu aylak manifestosu, Los Angeles'a sinmiş plot'u, birbirinden tuhaf karakterleri ve kanepe uyumlusu sound track'i ile 'dude, bundan iyisi olmazdı' kategorisinde, tanrısal bir eser. Yeryüzünde, bizlere sunulmuş en cömert nimetlerden birisi. Insanoğlu ne kadar şanslı olduğunu ne zaman anlayacak?



Coen kardeşler dış sesleri, geçmiş referansları ve bilimum göndermeleri çok severler. Mesela film pekçoklarını tatmin etmemiş olsa da 'Brother, Where Art Thou?' bence başarılı bir odessey uyarlaması idi. The Man Who Wasn't There içerisindeki UFO metoforu, bütün UFO fenomeninin ve filmin ana karakterinin ruhuna uygun, 10 numara bir yabancılaşma ögesi olarak önümüze serildi. Big Lebowski'deki Alman teknocuların adı autobahn, aynı zamanda bir Kraftwerk albümünün adı, değil mi? Fakat son bombaları, bu saydıklarımın çok ötesinde...Sinema ile hayat arasında kurulması zor bir bağlantının yakalandığı, nadir anlardan biri...Bu garip bağ 'oscar avcısı' There is No Country For Old Men'in cast'ında, daha doğrusu senaryo ve cast arasındaki ilişkide gizli. Delici bakışları, moptop saç stili, garip cinayet aletleri ve özellikle de hastalıklı zihninin ürünü tuhaf cümleleri ile gerçekten korkutucu bir kiralık katil olan Anton Chirugh (Javier Bardem)'in peşine takılan Teksaslı define avcısı Carson Wells karakterini canlandıran Woody Harrelson'ın öz-be-öz babası, tahmin edin ne iş yapıyordu?


Hayır sigortacı değildi. 1938 Huntsville Teksas doğumlu Charles Voyde Harrelson bir kiralık katil, serbest çalışan bir Hitman'di. En son işi, 29 Mayıs 1979'da Federal Yargıç John H. Wood'u, bir uyuşturucu satıcısı için vurmak oldu (kese kağıdı içerisindeki tabanca - park yerinde cinayet: Bang!Bang!). Harrelson, bu olaydan sonra yakalanıp 2 defa müebbet hapse mahkum edildi ve özgürlüğe son kez veda etti. Araya enteresan bir bilgi daha sıkıştırayım, cinayetin azmettiricisi uyuşturucu satıcısı Jimmy Chagra'nın bu davadaki avukatı bugünün Las Vegas valisi, Oscar Goodman. Goodman, aynı zamanda Playboy için çekimler yapmış, Las Vegas'taki pek çok organize suç zanlısının savunmasını üstlenmiş, Demokrat Partili, ilgi çekici bir figür.


Tabii bu Baba Harrelson'ın (bkz 1960 tarihli yeni yetmelik fotosu)hakim önüne ilk çıkışı değildir. Daha önce, 1968 senesinde, tarımla uğraşan büyük bir tüccarı öldürür. Bu davadaki savunmasını ise Martin Luther King cinayeti hükümlüsü James Earl Ray'in de avukatlığını yapan Percy Forman üstlenir. Forman, hilekar ve yaratıcı bir adamdır (zaten bu ikisi bir arada olmazsa, çuvallarsınız). Striptizci bir kadının cinayet saatinde Charlie ile beraber olduğu yönündeki 'ahlaksız' ancak inandırıcı ifadesinin yalan olduğu ortaya çıkınca, adamımız hapsi boylar. Yıllar süren mahpusluktan ve çeşitli kaçış girişimlerinden yorulan yaşlı adam, 2007 yılının kimsenin hatırlamayacağı sıradan bir gününde, hücresinde ölü vaziyette bulunur. Old Man'in günahsızlığına inanan...bilmiyorum, belki de buna inanmasa dahi sadece onu sevdiği için çabalayan Woody Harrelson'ın yargı yolunu yeniden açma çabaları sonuç vermemiştir.

Görüleceği üzere Charles Harrelson alelade bir hitman değil. Amerika tarihinin en çok tartışılan, en spekteküler suikasti JFK vak'ası ile de çözülemeyen bir ilişkisi var. Kimi zaman suikasti tek başına kotardığı, kimi zamansa hiçbir alakası olmadığı yönündeki çelişkili beyanlarının da etkisi olsa gerek, olayla ilişkisi bir türlü tam anlamıyla aydınlanamamış. Harrelson'ın, suçluluğuna asla emin olunamayan Lee Harvey Oswald'ın, varlığı asla açığa çıkmayan suç ortaklarından birisi olması kuvvetle muhtemel.

...derken, kendini beğenmiş bounty hunter Carson, psikopat Anton karşısında ürkek bir kediye döner. Ancak hiç sansı olmadığını anladığında cesaretini toplar ve gerçek düşüncelerini azrailinin yüzüne söyler. Yer döşemesini kaplayan kan, Anton'un çizmelerine ulaşır.

No comments: