Monday, May 11, 2009

the day after sunday

misal haftasonu, "alacati ya kacalim" dedik.
caminin onunden ve pazarin icinden gecip yukariya dogru cikarken sagda "ahtapot" tabelasini gordugumuz gibi mekana daliyoruz. kucucuk bir yer, uc veya dort masasi var. sahibi ayni zamanda eskici/antikaci oldugu icin icerideki hemen hersey satilik. tabagimiz, bardagimiz, catalimiz, tuzlugumuz, kullugumuz vs. hepsi orijinal parcalar. aksam sokaga da masa atiyorlar, istersek disari oturduk. canli kydania'ya limonu sIkip indirdik mide'ye. ahtapot inceden saraplanmis sanki, sahane. yavru kalamarlar pamuk gibi... uzerine de mevsim itibariyle barakuda'yi goturduk... arada zeytinyaglilar gelip gidiyor zaten. butun bunlarin yaninda da yesil efe elbette. hayir oyle ucuk bir hesap vermiyoruz. hele ki alacati standartlari ile hic karsilastirmiyoruz.

afiyet olsun.

No comments: