Wednesday, February 13, 2008

the good, the bad, and the Gudubeth

Londra’daki Buckingham Sarayi'nda Kuzey Irlanda Krali ve Kralicesi’yle birlikte yasayan Britanya Kralligi’nin veliahti Prens Charles (evet, hala prens... god saved the queen!) Galler prensi... Onun karisi Camilla, Cornwall Dusesi, kardesi Andrew, York Duku oluyor. Hani kaleyi icten fethetme taktigine bu krallikta soyunacak ajanin/casusun, eger staji bitirmeye omru yeterse vay haline. Rahmetli eski esi Prenses Diana Galler Prensesi iken, onun kardesi Kont Spencer, Althorp Viskontu idi. Neyse... Kafam karistikca sinirim bozuluyor. Ve konuyu kapatmaya karar veriyorum...

Desem de vazgececegimi sanmayin... Hepinizin kafasinda bu yapiyi netlestirmenin zamani geldi de geciyor. Hiyerarsinin en basinda kralice ari Queen Elizabeth II, “ben sizin ananizim, ben ne dersem o olur” diyor ve kimin nerede hangi unvana atanacagina karar veriyor. Saraya atanabilmek ve unvan kapabilmek, mutlak bir Kraliyet Ailesi uyeligi gerektirmiyor. Soylular sinifi ve aristokrasi uyelerinin, gecmisteki gorkemli basarilarina mukafatan belirlendigi, belli rutbe siralanimiyla yerlestirildigi bir sistem var (peerage). Bu sinifa mensup olmaya hak kazanmis bir aile, soylulugunu nesilden nesile aktarabiliyor. Ama aile yadigari bir sifatiniz yok diye uzulmeyin! Bir de Monarsi’nin siradisi kisilere, ustun basarilarindan oturu layik gordugu, fakat nesilden nesile gecmeyen soyluluk unvanlari var. Ornegin politika tarihinin icraatlariyla gercekten “siradisi” aktrislerinden (!) soyluluga layik gorulmus Margaret Thatcher su an bir Barones. Mirasyedi soylularin duzenlenen bir kanunla koltuk haklari kirpilirken, bu sonradan olma kisiler Lordlar Kamara’sinda direkt koltuk sahibi bile olabiliyor.

Kral ya da prens olmadan gelinebilecek en yuksek mevkii Dukalik. Her dukaligin bir Duk’u olmayabilir. Prens Charles’in mintikasina giren, onun yonettigi duksuz dukaliklar da mevcut. Gelin bu dukaliklari duka-dukacilara goturelim... @€£#™#${#½{. Sonra Markiz var, Kont-Kontes var, Viskont-Viskontez var, Baron- Barones var, o var bu var. Bana mi var? Bayginlik gecirecegim, cok sıkıcı... Aristokrat unvanlari bunlarla bitmiyor; Baronet, Sovalye (Dam’siz alinmiyorlar) diye devam ediyor.

Halbuki kraliyet ailesinin skandallariyla girseydik dersimiz cok daha ilginc olabilirdi. Dirty Harry idi, merhum Diana’ydi... Misal, bir bakin hele, bu Elizabeth II’nin tahta gelisi tam bir seyirlik gumburtu! Simdi Kral George V kovayi tekmeleyip (madem Britanya’dayiz) rahmete kavusunca, bu pasakli Elizabeth’in ayyas amcasi Prens Edward tahta geciyor ve Kral Edward VIII oluyor. Lakin yeni kral ciplak! Iki kez bosanmis Amerika’li Wallis Simpson adli kadinla evlenip once alayina, sonra balayina gitmeye kalkisinca tahttan azlediliyor. Bu sekilde kardesi, yani Elizabeth’in babasi sumuklu Prens Albert kral oluyor (King George VI). Erkek cocuklari olmadigi icin kral 1952’de dunyadan emekliye ayrildiginda, kucuk Elizabeth de kralice oluyor. Bu kucuk Elizabeth’in yas simdi 82... 2 x 41 kere masallah. Annesi de 101’de gocmustu. 101 deyince insanin aklina yas gelmiyor da, anayasa maddesi filan geliyor degil mi? Neyse... Zaten ana kralice, tahta geldiginde kendini Kont Drakula’ya isirtmis diyorlar. 101 yasinda artik kucuk insanlara ayip olmasin diye kacirilip saklandigi, aslinda halen yasadigi soylentiler arasinda. Kizina da gecmis ölümsüzlük kani. Bakalim ona nasil bir kilif bulacaklar. Gozum uzerlerinde! Omrumuz gormeye vefa etmezse, takip etme isi okuyucularimiza mirastir. Alter[ed] Native Kamarasina hallenmek yok ama!

No comments: