Roman Polanski'nin yasam oykusu bana hep biraz tuhaf gelmistir. Ozellikle 70lerin renkli dunyasinda, kendi bohemian rapsody donemlerinde, cevresinde ordugu girift cinsel ve sosyal iliskiler agi herkesin kolay kolay icerisinden cikamayacagi bir miras birakmis olsa gerek. Nitekim Charles Manson obur boyu hapis cezasini surdururken, Polanski bu esnada gecmisin butun agirligini omuzlarinda tasimayi basarip kirmizi halinin uzerinde seyirtmeyi surdurdu.
Fakat bela, bir kere onu cagirdiniz mi, hangi kosulda olursa olsun gelip sizi buluyor. Kopeklerden bile daha sadik bir dost. Omru boyunca belayi cagirmis, belanin cevresinde tutkuyla dolamis 76 yasindaki Polanski, su an Isvicre'de hapiste. Uzun zaman once, 1978 senesinde, o vakitler henuz 13 yasinda olan bir kiz cocugu ile uygunsuz cinsel iliskiye girdigi gerekcesi ile Isvicre polisi tarafindan tutuklandi. Ustelik Zurich'e, bir film festivalinin onur konugu olarak gitmisti. Yonetmenin ikamet ettigi A.B.D. ve diger yandan memleketleri Polonya ve Fransa ortak bir girisimle Polanski'nin serbest birakilmasi icin girisimde bulunacak. Dolayisiyla bu uc ulke ve Isvicre arasinda kucuk capli diplomatik bir gerginlik dahi kapida. Isvicre devletine Polanski'nin serbest birakilmasi icin cagri yapan yalnizca baska devletler degil. Pek cok entelektuel de kendisine yapilanlarin haksizlik oldugunu vurgulayan bir metni imzalamis. Salman Rushdie ve Paul Auster ekurisinin onlerine gelen her kagidi imzaladiklarini dusunmeye basladim. Hangi listeye baksam, bu ikisinin adi mutlaka var. Israrla ve hakli olarak savunduklari dusunce ozgurlugu ile Polanski vak'asinin ne gibi bir alakasi var? Destekcilerin bazilari asagida;
Bernard-Henri Lévy
Salman Rushdie
Milan Kundera
Paul Auster
Fakat bela, bir kere onu cagirdiniz mi, hangi kosulda olursa olsun gelip sizi buluyor. Kopeklerden bile daha sadik bir dost. Omru boyunca belayi cagirmis, belanin cevresinde tutkuyla dolamis 76 yasindaki Polanski, su an Isvicre'de hapiste. Uzun zaman once, 1978 senesinde, o vakitler henuz 13 yasinda olan bir kiz cocugu ile uygunsuz cinsel iliskiye girdigi gerekcesi ile Isvicre polisi tarafindan tutuklandi. Ustelik Zurich'e, bir film festivalinin onur konugu olarak gitmisti. Yonetmenin ikamet ettigi A.B.D. ve diger yandan memleketleri Polonya ve Fransa ortak bir girisimle Polanski'nin serbest birakilmasi icin girisimde bulunacak. Dolayisiyla bu uc ulke ve Isvicre arasinda kucuk capli diplomatik bir gerginlik dahi kapida. Isvicre devletine Polanski'nin serbest birakilmasi icin cagri yapan yalnizca baska devletler degil. Pek cok entelektuel de kendisine yapilanlarin haksizlik oldugunu vurgulayan bir metni imzalamis. Salman Rushdie ve Paul Auster ekurisinin onlerine gelen her kagidi imzaladiklarini dusunmeye basladim. Hangi listeye baksam, bu ikisinin adi mutlaka var. Israrla ve hakli olarak savunduklari dusunce ozgurlugu ile Polanski vak'asinin ne gibi bir alakasi var? Destekcilerin bazilari asagida;
Bernard-Henri Lévy
Salman Rushdie
Milan Kundera
Paul Auster
Woody Allen
Costa Gavras
Terry GilliamWong Kar Waï
Emir Kusturica
David Lynch
Martin Scorsese
Tilda Swinton
Wim Wenders
Fatih Akin
...Iyi ama, ya soz konusu Roman Polanski degil de siradan bir adam olsaydi? Dunyanin bir tarafinda genc kadinlarin cinsel istismara ugramasini, henuz cocuk yasta evlendirilmesini engellemek icin mucadele eden ilerici damarin, Roman Polanski'yi kurtarmak icin harekete gecmesi hic de adil degil. Olabildigince iki yuzlu bir hareket bu. Biraz vicdan muhasebesi lutfen...
Bu adamda fena halde seytan tuyu var, seytanin bizzat kendisi oldugunu dusundurecek kadar...