Monday, November 2, 2009

dar alanda kısa peşkeşleşmeler

Cocukken hem mahalle, hem de okul takimi maclarini yaptigimiz, minubus caddesinin ust kisminda Intas ile Kozyatagi arasinda kalan, amator kume takimlarindan Acarspor’un nizami futbol sahasi vardi. Sert bir toprak tabakanin orttugu saha yilin yarisi balcikla sivansa da saha sadece biz Erenkoylulerin degil civardaki nice okul ve mahallenin futbol mabediydi. Sahanin hemen yanibasindaki devasa arazisiyle un salmis Bora Surucu Kursu’yla kombinasyonu kalabalik kitleye engin bir egzersiz olanagi saglayan yari tesekullu bir spor kompleksi rolundeydi. Lisede hergun okula giderken oradan gecer, sabahin cok erken saatinde kosan, yuruyen, jimnastik yapan ve basini ev hanimlarinin cektigi cok sayida insan obegi gorurdum. Gunumuzde eger orman filan degilse sehrin orta yerinde pek karsilasabilecegimiz bir manzara degil. Soylemeye gerek yok, bugun dev bir konut yigininin heybetli yuksek binalari bu eski spor kompleksinin yerdeki ve gokteki tek hakimi. O kale dustugunden beri gozum ablamin ikamet ettigi ve yillardir yolumun dustugu Bakirkoy Zuhuratbaba’daki Yuce Spor futbol sahasinda, elim de yuregimdeydi.

Yucespor kulubu ve sahiplendigi futbol sahasi, Istanbul luks semtlerinin mahalle aralarinda yerini koruyabilmis son futbol takimi/sahasi emsallerinden. Tabii saha sartlari beklentilerin altinda kaldigindan 1. Amator Kume orta siralarin takimi Yuce Spor uzun zamandir maclarini Osmaniye’de oynuyor. Yine elverissizlikten idmanlarini da belediyenin tahsis ettigi bir sahada gerceklestiriyor. 90 larda ise hem antrenmanlarin yapildigi, hem de sahanin mahalle yerlisiyle kusatildigi amator kume maclarinin oynandigi, takipcisi bol bir sahaydi. Kulup binasi halen yazin mini turnuvalarin duzenlendigi, altyapi idmanlarinin –ki bu alanda kaydedilen basariyla “altyapi” ve “Yuce Spor” mahalli futbol literaturunde sikca anilan ikili- gerceklestigi bu sahanin yan tarafinda yer aliyor.

Aci haber nihayet geldi, araziye 200 dairelik ultra luks bir konut sitesinin serpistirilmesi icin gerekli girisimler baslamis. Hakcasi, basta bu projenin Yucespor’un da dahil oldugu karsilikli fayda(!) kapsaminda gerceklesecek bir paslasma olabilecegini dusunme gafletinde bulundum. Gidip birkac yetkili ile gorustukten sonra utanmakla kalmayip keske isin icyuzu oyle olsaydi, bari kulubun kasasina girecek parayla Yuce Spor yeni yatirimlar ve tesisler yapabilirdi diye hayiflandim. Meger hikayenin arkaplani, benim acar muhabir havalarina girmeme degecek kadar cetrefil ve ketenpere iceriyormus.

Resimdeki Sabri Hoca, futbol aleminin gayri meshur emekcilerinden ve Yucespor’un sembollerinden. “Cigerimiz yaniyor", yabani otlarin istila ettigi istemsiz yesil sahayi gostererek "hayat burada be evladim” diyor en acikli haliyle. En cok da orada buyuyen, her firsatta top tepen “yavrucaklar” icin uzuluyor. Gercekten sahanin su hali sizleri yaniltmasin, bakimi yapildiginda ozellikle yazin dar sokaklarda ve kucuk dikdortgenler prizmasi evlerde biriken enerjisini kosarak ve top oynarak bosaltan cocuk gruplarinin varligiyla sahada surekli bir aktivite ve doluluk gozlemlemek mumkun. Cevre semtlerden aldigi mesin yuvarlak sevdalisi ziyaretcileriyle aslinda kamu adina dev bir fiziksel enerji atik tesisi. Beri yandan da kondisyon depolama ve spor olgusu yesertme/yerlestirme kompleksi. Pardon, kime ne ki bunlardan?















Isin icyuzu demistik; maalesef arazi uzerinde aslinda Yuce Spor hicbir hak sahibi degil. Cunku bu futbol sahasi ve kulup binasi imar planinda “yesil alan” geciyor. Bunun bir yandan iyi bir tarafi da var: Bir baska tuzel kisi/kurum da buranin kullanim hakkini alamaz. Belki de tedbiri elden birakmadan bizdeki hantal/rantal isleyis modelini gozden gecirip bir “istisna” payi birakmali ve "alamaz" yerine “alamamali” demeliyiz. Mevzu karisik, kulup binasi ve sahanin istikbali isleyisine hicbir zaman vakif olamadigimiz o menem burokrasinin ellerinde ve yetkili imzalarin islak murekkebinde. Neyse ki Yuce Spor personeli bu aralar az da olsa konuya duyulan ilgiden ve gerceklesen birkac ziyaretten hosnut gorunuyorlardi. Gorustugum bir kulup yoneticisi “buraya bina dikmek o kadar kolay degil, alamazlar burayi” derken kendisini ikna etmeye ugrasan, girisimin akibetiyle ilintili buruk ve pesinen kabullenilmis bir yenilgi hali de acikti. Sonucu tahmin etmek zor degil. Ancak halen bir ihtimal daha var. O da hakkaniyetli iskan anlayisi ve kati imar defansina takilan peskes mi dersiniz?

No comments: