Tuesday, November 24, 2009

gercege cagri

Uc yil kadar once arkadaslar arasinda gelisen bir sohbette, gitar konusunda gecmiste oldukca ciliz bir atagim oldugunu, neden sonra hic uzerine gitmedigimi sesli bicimde sorgularken olaylar kisa surede gelisti ve elimde bir elektrik gitar, bir de kucuk amfi beliriverdi. Geriye kalan ara parcalari da yavas yavas temin ettim. Tamamdi, belki de artik yapanlari elestirmeyi bir kenara birakip onlardan biri olma zamanim -biraz gec de olsa- gelmisti.

Boyle bir surece girmek, hem yol yordam ogrenmek, hem de yetersiz kalinan noktalarda yardim almak icin konuyu gonullu bicimde sosyal cevrelere tasimayi da yaninda getiriyor. Hayatinda bir donem veya halen gitarla iliskisi oldugunu bildigim herkesle muhabbetini cevirir oldum. Hatta metalci modeli uzun saclarinin yol gosterici isigi altinda daha once calmis veya caliyor oldugunu hic bilmedigim bazi arkadaslara dahi bos attim, hemen hepsi dolu tuttu. Ne cok denemis insan varmis yahu! Ama sarsinti gecirdigim nokta tam da burasi oldu. Gitarla istiraki olmus sahislarla yaptigim sohbetlerin ortalamasini aldigimda, ortaya ekipmanlarin evde tam kadro dekor gorevi gordugu, kenarda islevsiz bicimde oylece yattigi hazin bir tablo cikti. Cogu kisinin hevesi bir yerde tikanmis, atsan atilmaz satsan pekala satilir fakat ayip olur diye ya da kendilerine konduramadiklarindan satilmaz edevatlar artik ya sahiplerinin, ya da elektrik prizleri vasitasiyla topragindi. Bu desenin disina cikma konusunda kesin bir kararlilikla, manzaradan buyuk hicap duydum.

Gitari kiymetli arkadasim pesceyhan odunc vermisti. Hatta kalici bir heves tutturmam durumunda hibe bile etmisti. Yeter ki bu ise dort elle sarilsaymisim. Enstrumanin asigi bir muzisyen olarak, muzik asigi birine boyle comert bir teklifte bulunmasi onun misyonundan. Hem isin icinde yandas tarifesi vardi ve ileride belli mi olur birlikte “jam session”lar filan yapabilirdik. Peki ya canim ortagim? Hic usenmeden turlu zahmetlerle Fanatik gazetesine sarip sarmaladigi, yeryuzunun en sempatik ve kompak gitar amfisini iadesiz taahhutlu adresime kadar ulastiran vefakar ortagim? Evet, onlara karsi sorumlulugum vardi. Ve hayir, dedim ya ekipmanimin o insanlarinki gibi dekoratif objeler olarak kenara firlativerilmis, atil durumda olmasina izin veremezdim. Hemen gitari iade ettim :S Ortagima da amfiyi gondermek istedim ama 12 yillik zorunlu ev sahipliginin ardindan hazir elden cikarmisken tekrar geri alacak kadar enayi olmadigini belirtti. Ben zorla adresine gondermeyi bilirdim de, kurulan raki sofralarinda hep acikta kalan peynir tabagina zemin olusturacak daha iyi bir duzlem bulamazdim. Hem ne de yakisti uzerine dantel ortu.

Tek kazancim bu saniyorsaniz yaniliyorsunuz; yepyeni bir hobi daha kazandim. Gitar penalari cok guzel birer koleksiyon nesnesiymis, kesfetmemle birlikte simdi koca bir kavanoz penam var. Gectigimiz milenyum Metallica’nin Inonu Stadi'nda verdigi konser esnasinda gitarist Kirk Hamett’in (R.I.P. :S) firlattigi penasi bir arkadasimin onune dusmustu. O da hic ilgilenmedigim halde neden bilmiyorum bana hediye etmisti. Penalarin arasina karisti, simdi hangisi bulamiyorum. Hah, az kalsin girisimin bana kazandirdigi ticari zekayi atliyordum. Ilk donemlerde enstrumana hallenen bir yeni yetmeye gitari ederinden yuksek bir rakama okutmak uzereydim ki, pesceyhan'in o bugulu gozleri ve sitemkar bakislari zihnimde canlandi, vazgectim. Ama kesin olarak gitar alim-satim isine giriyorum, deli para var.


Philip K. Dick
‘2012
:S


Not: Yukarida yazilanlarin gercekle ilintisiz salt bir kurgudan ibaret kalabilmesi icin yazar calismalarina devam ediyor. Yalniz parmak uclari bir Lotus'unkilerden daha sagliksiz ve akorlar arasi geciste bir hayli zorlaniyor.

No comments: