Monday, November 9, 2009

virgül

hayatın iplerini ellerimin içine alıp avucumdaki ince izlere sımsıkı oturtmakla, ah o gerim gerim gerilen incecik ipleri boşluğa bırakıp, o bir anda salıverilmişliğin boşlukta yaratacağı çapı ve yönü belirsiz izleri ağır çekimde izleme keyfini yaşamak arasında bir tercih anında, bir dönemeçte, kentin silüetini dilediğimce seyre dalabileceğim bir "panaromik bakı noktası"nda mıyım acaba?

elbette değilim. öyle tehlikeli, ürkütücü ve bir o kadar da cezbedici sulara dalmadım hiç. hayatımda gördüğüm en büyük kanepe uyumlusuyum. bundan on sene kadar evvel ömrüm boyunca tv izleyip bira içebileceğim, üzerimde nadiren değiştireceğim (yemek lekeleri ile motiflenmiş) atletim olduğu halde, mümkünse şöyle genişcene bir kanepede, boylu boyunca uzanıp geçecek bir ömrün -şaka yollu- hayalini kuruyordum.

ilkokuldaki o kıza, sonsuz teşekkürlerimi gönderiyorum şimdi. adı lazım değil, okulun hemen arkasında açılan hamburgerciye gidip bi'şeyler yeme teklifimi reddetmekle, bana nasıl bir iyilik yaptığının farkında mıdır? eğer kabul etseydi, belki de... henüz bu gencecik yaşımda, 2 çocuk babası, dünyanın en umutsuz adamı olabilirdim pekala. söylediğim gibi, ben bu küçük mavi -elbette "yalnız ve güzel" - gezegenin en kanepe uyumlusu, easy going canlılarından biriyim. ey varlığına bir türlü kendimi inandıramadığım ama "ulan ya varsa" diye tırsıp arada bir hal hatır sorduğum tanrım; naber? :S






bugün pazartesi, madmen zamanı.

No comments: