Tuesday, January 8, 2008

degisik bir psikoloji, bir felsefe Scientology

Hafta gecmiyor ki scientology ajanslar uzerinden algi menzilimize yeni bir haber postalamasin. “Yeni Cag”in nur toplarindan biri bu akimin tum dunyada yukselise gectigini, elestiri mekanizmasini namlu edinmis yapimlara hedef tahtasi olusundan da anlayabiliyoruz. Kendi uslubu ve ince mizahiyla giydirmekten geri durmayan Southpark… Troy/McNamara Ltd. Sti.’nin erkek mensuplarini ip gibi siraya dizen ailemizin porno yildizi Kimber’i bu tarikata bulastiran ve ogretilerini Micheal Jackson’in tersten evrim teorisi Matt’e zimbalatan Nip/Tuck... Tarikatin ileri gelen mensuplari sohretler karmasi olunca hem akimin kendisinin, hem de kontrasinin bu kadar populer olmasina sasmamali. Fakat bu konuda en cok haber olan sohret, suphesiz, Scientology’nin diyanet isleri bakani Tom Cruise… Son olarak Ingiliz yazar Andrew Morton “Tom Cruise, Izinsiz kaleme Alinmis Bir Biografi” kitabinda Cruise’un tarikatin ikinci adami oldugundan Katie Holmes ile evliliginin meyvesi kizlarinin aslen tarikatin ruhani lideri Ron Hubbard’in kutsal tohumu olduguna, Beckham’lari bir de bu “galaksi”ye transfer calismalarindan tum kariyer adimlarini orgutun hedefleri dogrultusunda attigina kadar bir dizi iddiada bulundu.

Scientology, 1950’li yillarda fantastik bilim-kurgu yazari Ron Hubard’in gelistirdigi, insanligin anca dunya zilyonlarca yil once zehirlenmis ruhlardan arindirildiginda hidayete erecegini savunan, sonradan dini akima evrilen bir felsefe akimi (!). Tum tek tanrili dinlerle uyumlu “plug and pray” bu inanclar butunu yukseltilebilir ozellikleriyle de dikkat cekiyor. Oyle ki basta monoteistik dinlere kuma olmayi mesele etmeyen bu inanc seti eger mumin isterse suncacik zaman diliminde insa ettigi teolojisiyle inanc dunyasini tek basina doldurma vaadini de verebiliyor. Kutsal hacsa kutsal hac, kiliseyse kilise. Ana akima benzer pratiklerle (hristiyanlik) propagandayi caktirmadan araya sikistirmanin ve zengin batiyi kendi safina cekmenin kestirme yolu olarak tabii. Ayrica Hamburg ve Los Angeles gibi dunya sehirlerinde yogun faaliyet gosterebilen, Ispanya’dan Avustralya’ya pek cok muhasir medeniyet tarafindan yasal olarak taninmis bir din. Vecibeler de alabildigine zahmetsiz. E bunlarin birkac bin papellik mutevazi bir bedeli olacak elbet. Endise etmeyin, ilk sevap tarikata giris ucretine dahil. Kulahinizda yer varsa bu dinin orijini, detayi, ogretileri ve “moneyfesto”suna dair bilgiler nice/gani… Ne var ki bu bilgiler zaten arka plani siyah olan ve okudukca fontun renginin de koyulastigi hissini verecek bu blog’u basar.

Simdi sahsima bir iyi bir de kotu haberim var. Her zaman oldugu gibi iyi olanla basliyorum: Cakma teoljisiyle Hristiyanligin bir uzantisi, hatta bir mezhebi gibi olan bu patolojinin bu topraklardan uzak olma ihtimalinin yakinligi. Zira ortaya reiki-fengshui-kabala karisik has Anadolu evladi budist Berrak Su kizimizin kalkip bir Scientolgy-Islam sentezi olmaya kalkisacagini, bu ikonlarla zaten misyoner faaliyet suphesiyle her an galeyana gelmeye tesne ulusal mahalle baskisini test etmeyi deneyecegini sanmam. Ki bu da katkidir yakin cevrimici akil sagligimiza. Kotu haber ise su iki maddenin kesistigi yerde cikiyor: 1) Orgut medyadaki gozu kulagi Ajans Press’le calisiyormus ve haberleri ya da yorumlariyla haklarinda ileri geri sallayan herkese catir cutur dava aciyormus. Panter Emel gibi bir nevi, ihlal nerde bunlar orda. 2) Yakin tarihli bir habere gore Turkler yeni murid hedefiymis. Tirsiyorum, ya burayi da okurlarsa? :(. Zengin kulup sonucta. Su yukardaki haci Kont Dracula’ya tutsalar benzi atar iflahi kesilir. Neyse ki blog’un adresi kayinbiraderin ustune gecirdik, kralini tanimam…

No comments: