Monday, January 28, 2008

LEGO 50 yasinda. Ya alter[ed] egolar?

Danimarka'li Ole Kirk Christian'in yetmis kusur yil once fitilini atesledigi, oglu Godtfred'in katilimiyla patlayan ve "generic brand" haline gelen lego dinamiti bugun yarim asirlik dev bir maket. Ellinci dogum gununu kutlayan Lego, Danca'da LEg ve GOdt kelimelerinin birlesiminden (“play well””) turetilmis. Lakin bu ismin masumiyetine inancim zayif. Yetiskinler icin -ekseriyetle dizayn aleminde- kult bir fetis objesi haline gelmis bu fenomeni, cocuklar namina hic de iyi niyetli, hayal gucunu besleyici ve zeka gelistirici bir oyun olarak goremiyorum. Ebeveynlerin sahsi l/egolarini tatmin icin cocuklarina alip onlarin zekasini teste tabi tuttugunu dusundugum; kanimca hirs, rekabet ve yapmadan cok bozmayi asilayici baski unsuru bir oyun... Bu baskidandir ki cocukluk hayatim boyu legolardan anlamli bir figur cikaramadim. Evdekilerin "cocuk beceremiyo galiba" turunden fisiltilarini sineye cektim, "eksik bu lögolar!" diye kazan kaldirip onlari ucuza kacmak ve cakma lego satin almakla sucladim. Yetmedi komsu cocuklarin basarili/sonlanmis eserlerine hallendim, parcalarini arakladim, benimle dalga gecen ablamin yalin ayak yurume yoluna lego parcasi koydum (misketten daha cok acitiyor). Lego cocuklara oyun parcalari mi, yoksa pediyatrik psikiyatriye birlestirmek uzere arizali ruh parcalari mi uretiyor? Kiririm ben oyle legoyu!

No comments: