Tuesday, January 15, 2008

patagonya’ya gocerdim de… orasi daha zor be abi!

Merak perisi, Manic Street Preachers’in Manchester’in su sorununun cozulmesi icin sular altinda kalan ve bogulmadan once kendine kacacak yer arayan bir Galler kasabasini hicvettigi “Ready For Drowning” sarkisindaki su dizeyle durttu:
“I’d go to Patagonia, but it’s harder there”…

Bu topraklarda envayi cesit geri kalmislik, usulsuzluk ve carpiklik meselelerine referans olarak dile pelesenk edilen “oteki-dunya” bolgesi Patagonya’nin, kullanim pratiginin yarattigi yaygin sanrinin disina cikip Afrika’da olmadigini ogrenmek icin ya usenmeyip cografya atlasini acmak, ya da bilgiye baska sekilde ulasmak gerekiyor. Bu durumu icerlemis olacagim ki kafamdan hayali bir eylem plani bile geciyordu. Mucadeleleri ve kazanilmis haklariyla yerkure uzerindeki denklerine kiyasla bir azinlik utopyasi gibi duran yuce Katalan halkinin, kimlik kartlarini PVC kaplatircasina buyuk organizasyonlarda actiklari “Catalonia is not Spain” pankartindan esinlenerek: “Patagoina is not Africa” dovizli bir pankart... Eylem mekani olarak Inonu Stadi’ni secmem ayri bir absurdluk gibi tinlayabilir. Lakin her zora dustugunde Patagonya'yi kufur mahiyetinde sarfeden kultur atesesi futbol yorumculari, lekenin ve dezenformasyonun kalbine islemek icin iyi bir baslangic olabilirdi.

Sahi neydi malum sarkidaki Patagonya meseli? Kutuphanelerden aldigi gucle dunya dertlerinin sozcusu (Hasankeyf icin de bir sarki siparis edilebilir), oryantalizmle de kavgali bu derin murekkep muzik grubu Patagonya’yi “öcü” kabilinden bir noktalama kelimesi olarak kullanamazdi. Biraz kurcalayinca ortaya Eduardo Galeano’nun Tersine Dunya Okulu’nun mufredatina girmeye muktedir bir sey cikti: Medeniyetin ve refahin besigi [birilerine mezar olmus, ayri] Avrupa’dan dunyanin isirgan otu dolu arka bahcelerinden birine, ekonomik ve kulturel acidan bir anlamda “tersine goc” soz konusuydu.

Manics’in anavatani Galler ile Patagonya arasinda yaklasik 150 yila yaslanan bir bag var. 1850’lerde ekonomik zorluklar Galler halkini goce zorlayinca, ilk deneme olarak pek cok farkli goc akimina varis noktasi olmus "ozgurlukler ulkesi" Birlesik Devletler’in kapisi caliniyor. Amerika’nin kuzeyine konuslanan fakat dil, kimlik, gelenek ve kulturlerini kaybetme tehlikesiyle karsi karsiya kalan kucuk bir koloni, elcileri profesor Micheal D. Jones’un da girisimleriyle muhtemel asilimasyona karsi yeni bir yerlesim alani arayisina giriyor. Iste bu noktada, Arjantin hukumetiyle yapilan anlasma ile Guney Amerika’nin bile en guneyindeki ince dar burnu kaplayan, adini mistik dev insan irki Patagon’lardan alan, Ant daglarinin ortadan ikiye Arjantin ve Sili olarak ayirdigi bu bolgenin dogu kesimi (Arjantin Patagonyasi) devreye giriyor. Ekseriyetle yasadigi agir ekonomik bunalimdan dolayi Galler'in guneyindeki maden iscilerinin katilimiyla goc artarak devam ediyor. Lakin vaadedilen cennet toprak fantezisi, cetin cografik yapi ve tabiat kosullariyla gerceklikteki karsiligini bulmakta gec kalmiyor. Fiziki zorluklara siyasi ve beseri calkantilar ekleniyor. Goc kanalina disardan kaynak yapan farkli irklarin misafir nufusu iyice kalabaliklastirmasi, bolgede otoriter baskinin artmasi, Galli kimligi yasatma konusundaki siyasi anlasmazliklar (holy anadilde egitim sorunu!) ve 1870’de Arjantin hukumetiyle ayyuka cikan husumet eklenince (Falkland Savaslari’nin nuveleri bu tansiyona kadar gider), vaziyet yuz yillik, hatta cercevesi kesin bir mutabakata baglanamadigi dusunulurse gunumuze kadar suregelen bir burokratik krize donusuyor. Manics de bosuna "orasi daha zor" demiyor. Tum bunlara ragmen bolgede bugune korunarak gelmis somut bir Galler kimliginden ve sayisi binlerle telaffuz edilen Galce konusan bir topluluktan bahsetmek mumkun. Deyip duralim.

Ama bunu saymiyor, bir gun Patagonya’ya ocean spray icmeye de bekliyoruz...

1 comment:

t for tuna said...

darulfunun'da himbil ve kinky bir talebeyken, phD seviyesinde bir tanisla patagonya cografyasinin gercekligi hususunda tartistigimizi hatirliyorum. "var abi boyle bi' yer" diyorum, haddizatinda "arjantin sinirlari icerisinde kalıyo galiba, col boyle kocaman" diyorum, dinletemiyorum. neyse, gecmise mazi...

okyanus asmadan ulasilabilecek gobi var, sahra var...az daha gidersen taklamakan bile bulunur da, hangi akil gitti patagonya'ya yapisti? "oteki-dunya"si icin isim ararken bu masum bolgeye kanca takti?

yine de, bizim algimizin otesinde bir patagonya var. belki de "olmeden once gormemiz gereken fakat sadece ruyalarinizda gorebileceginiz tonla yer"den biri... elimizde hazir bir guide yok. daha sadesi, guzeli var; historias minimas.

colde, patagonya'da yasam nasil olabilirse (colde cay oryantalizmi bekleyenin agzi yanar) onu anlatan - adi uzerinde - minimal oykuler derlemesi kucuk bir arjantin filmi. yaninda biraz ocean spray, iyi gider.